İhsan Oktay Anar'ın 'Telefon Melefon Yok' adlı eseri, yazarın kendine özgü üslubunu ve fantastik öğelerle bezediği anlatımını barındıran dikkat çekici bir romandır. Kitap, adından da anlaşılacağı gibi, teknolojiye ve modernizme karşı bir duruş sergilerken, aynı zamanda insan doğasının derinliklerine ve toplumsal değişimlerin bireyler üzerindeki etkilerine odaklanır. Romanın ana temaları arasında gelenek ve modernlik çatışması, iletişimsizlik, yabancılaşma ve geçmişle bağlarını koparan toplumların akıbeti yer alır. Anar, bu eserinde de kendine has bir dünya kurarak, okuyucuyu fantastik olayların ve karakterlerin içine çeker. 'Telefon Melefon Yok', olay örgüsünü ilerletirken aynı zamanda felsefi sorgulamalarla da okuyucuyu düşündürmeyi başarır. Kitabın hedef kitlesi, edebiyatın farklı tatlarını arayan, fantastik ve tarihi öğeleri bir arada seven, aynı zamanda toplumsal eleştirilere açık okurlardır. Benzer eserler arasında, özellikle fantastik öğelerle toplumsal eleştiriyi harmanlayan, tarihi arka planı güçlü romanlar gösterilebilir. Anar'ın kendi diğer eserleri de bu bağlamda benzerlikler taşır.

İhsan Oktay Anar, Türk edebiyatının önemli ve özgün kalemlerinden biridir. 1960 yılında Yozgat'ta doğan Anar, edebiyat dünyasına adım attığı ilk günden itibaren kendine has üslubuyla dikkat çekmiştir. Eserlerinde genellikle fantastik öğeler, tarihi arka planlar, mitoloji ve Doğu mistisizmi iç içe geçer. Realizmden uzaklaşarak yarattığı kendine özgü evrenler, okuyucuyu hem eğlendiren hem de düşündüren bir nitelik taşır. Anar'ın üslubu, zengin bir dil kullanımı, metaforlar, semboller ve ironi ile bezenmiştir. Olay örgüsünü genellikle fantastik ve olağanüstü olaylarla örerken, bu fantastik dünyanın altında toplumsal eleştiriler ve felsefi sorgulamalar gizler. Önemli eserleri arasında 'Kusma*, 'Efrâsiyâb'ın Gökmenleri', 'Kitâb-ı Âsâr-ı Cinân ve Kârhâneler', 'Yedinci Gün', 'Suskunlar', 'Amat', 'Uykusuz' ve 'Şeytan'ın Babanın Yüzü' gibi romanları bulunur. Anar, eserleriyle edebiyat dünyasında önemli bir yer edinmiş ve birçok okuyucu kitlesi tarafından sevilerek okunmuştur. Döneminin sosyo-politik olaylarından beslense de, eserleri daha çok evrensel temalara odaklanır. Özellikle genç okurlar arasında popüler olan Anar, fantastik edebiyatın Türkiye'deki öncülerinden biri olarak kabul edilir. Eserlerinde Batı ve Doğu kültürlerini harmanlayarak özgün bir sentez oluşturması da dikkat çekicidir.