Yusuf Kaplan'ın 'Medeniyet Tasavvuru Futuhat I: Medeniyyeye Giriş' adlı eseri, İslam medeniyetinin temel kavramlarını ve modern dünyada yeniden yorumlanmasını ele alan kapsamlı bir çalışmadır. Kitap, İslam düşüncesinin medeniyet perspektifinden incelenmesini amaçlar ve okuyucuya medeniyetin ne olduğu, nasıl inşa edildiği ve günümüz krizlerine nasıl çözüm sunabileceği konusunda derin bir giriş sunar. Detaylı özet olarak, kitap ilk olarak medeniyet kavramını etimolojik ve ontolojik düzeyde ele alır. 'Medeniyet' kelimesinin Arapça kökeni olan 'medine' (şehir) kavramından yola çıkarak, medeniyetin sadece maddi yapılarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda manevi, kültürel ve toplumsal boyutları içerdiğini vurgular. Kaplan, Batı medeniyetinin sekülerleşme süreciyle birlikte yaşadığı manevi boşluğu eleştirir ve İslam medeniyetinin bütüncül yaklaşımını alternatif olarak sunar. Kitabın ilk bölümlerinde, klasik İslam düşünürlerinden İbn Haldun, Gazali ve Farabi gibi isimlerin medeniyet teorileri incelenir. İbn Haldun'un 'mukaddime'sindeki asabiyet kavramı, medeniyetlerin yükseliş ve çöküş dinamiklerini açıklamak için detaylı bir şekilde analiz edilir. Kaplan, modern çağda İslam ümmetinin karşılaştığı kimlik krizini, sömürgecilik sonrası travmalarla ilişkilendirir ve medeniyet tasavvurunun yeniden inşası için bir manifesto niteliğinde önerilerde bulunur. Orta bölümlerde, medeniyetin eğitim, sanat ve ekonomi gibi alanlardaki yansımaları tartışılır. Örneğin, İslam medeniyetinde ilmin merkezi rolü vurgulanırken, günümüz eğitim sistemlerinin Batı merkezli yapısının eleştirisi yapılır. Kaplan, medeniyet inşasının ancak köklerden beslenen bir yaklaşımla mümkün olacağını savunur ve 'futuhat' kavramını, fetihlerden ziyade zihinsel ve kültürel açılımlar olarak yorumlar. Kitabın son kısımlarında, geleceğe yönelik bir vizyon çizilir; küresel ısınma, kültürel emperyalizm ve teknolojik devrimler gibi çağdaş sorunlara İslam medeniyetinin perspektifinden çözümler önerilir. Temalar açısından, kitap medeniyet, kimlik, sekülerizm, ümmet bilinci ve kültürel direniş gibi ana temaları işler. Medeniyet tasavvuru, sadece teorik bir tartışma olmaktan öte, pratik bir eylem çağrısıdır. Hedef okur kitlesi, İslam düşüncesine ilgi duyan entelektüeller, akademisyenler, öğrenciler ve medeniyet krizine duyarlı gençlerdir. Özellikle ilahiyat, sosyoloji ve felsefe alanlarında okuyanlar için vazgeçilmez bir kaynaktır, zira Kaplan'ın yaklaşımı hem akademik derinlik hem de erişilebilir dil sunar. Benzer kitaplar arasında Seyyid Hüseyin Nasr'ın 'İslam ve Modernite Çatışması', Aliya İzzetbegoviç'in 'Doğu ve Batı Arasında İslam' ve Roger Garaudy'nin 'İslam'ın Vaatleri' gibi eserler yer alır. Bu kitaplar da İslam medeniyetini modern bağlamda yorumlar, ancak Kaplan'ın çalışması daha çok Osmanlı-İslam sentezine odaklanır. Kitabın gücü, teoriyi tarihsel örneklerle harmanlamasında yatar; örneğin, Endülüs medeniyetinin çokkültürlülüğü günümüz Avrupa Birliği'ne bir model olarak sunulur. Kaplan, medeniyetin dinamik bir süreç olduğunu belirterek, okuyucuyu pasif tüketimden aktif katılımı teşvik eder. Bu eser, 500 sayfalık hacmiyle, dipnotlar ve kaynakçasıyla akademik bir referans niteliğindedir. Medeniyet tasavvurunun ilk cildi olarak, devam kitaplarında daha spesifik alanlara (eğitim, ekonomi) derinlemesine gireceğini müjdeler. Genel olarak, kitap İslam dünyasının entelektüel uyanışına katkı sağlar ve okuyucuyu medeniyetin mimarları olmaya davet eder.

Yusuf Kaplan, Türk düşünür, akademisyen ve köşe yazarıdır. 1964 yılında Kayseri'de doğan Kaplan, çocukluğunu Anadolu'nun geleneksel ortamında geçirerek İslamî değerlerle erken yaşta tanışmıştır. Eğitim hayatına Kayseri İmam Hatip Lisesi'nde başlayan Kaplan, ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Sosyoloji ve Felsefe okumuştur. 1980'lerin sonlarında İngiltere'ye giderek University of London'da İslamî İlimler ve Batı Düşüncesi üzerine yüksek lisans ve doktora çalışmalarını tamamlamıştır. Bu dönemde, oryantalist yaklaşımları eleştiren tez çalışmalarıyla dikkat çeker. 1990'larda Türkiye'ye dönen Kaplan, akademik kariyerine Marmara Üniversitesi'nde devam etmiş, sosyoloji ve medeniyet tarihi alanında dersler vermiştir. Gazetecilik kariyeriyle de tanınan Kaplan, Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Yazıları, İslam medeniyetinin modern yorumu ve Batı eleştirisi üzerine yoğunlaşır. Üslubu, akademik derinliği popüler bir dille birleştiren, polemikçi ama ikna edici bir tarzdır. Kaplan, karmaşık kavramları günlük örneklerle açıklayarak geniş kitlelere hitap eder; örneğin, medeniyet kavramını futbol metaforlarıyla somutlaştırır. Bu üslup, onu Türkiye'nin önde gelen entelektüellerinden biri yapar. Önemli eserleri arasında 'Fütühat-ı Medeniyye' serisi (bu kitap ilk cilt), 'İslam'ın Post-Modern Dönüşümü', 'Kültürel İktidar', 'Batı ve İslam' ve 'Ümmetin Dramı' sayılabilir. Bu eserler, İslam düşüncesini çağdaş sorunlarla buluşturur. Ödüller açısından, Kaplan 2000'lerde çeşitli İslamî vakıflardan 'Yılın Düşünürü' ödülleri almış, 2010'da Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 'Entelektüel Cesaret Ödülü' ile onurlandırılmıştır. Dönemi, post-9/11 İslamofobi ve küreselleşme çağında, İslamî direniş düşüncesinin yükseldiği bir evredir. Kaplan, AKP dönemi Türkiye'sinde medeniyet tartışmalarını şekillendirmiş, FETÖ gibi yapıları eleştirmiştir. Etkisi, genç nesillerde medeniyet bilincini uyandırmasıdır. Biyografik olarak, Kaplan evli ve çocuklu olup, entelektüel çevresinde aktif bir figürdür. Çalışmaları, Edward Said'in oryantalizm eleştirisinden ilham alır ve Seyyid Kutub ile Ali Şeriati'nin mirasını taşır. Genel olarak, Yusuf Kaplan modern İslam düşüncesinin kilit isimlerinden biridir, eserleri hem Türkiye hem İslam dünyasında referans alınır.