T. Lobsang Rampa'nın kaleme aldığı 'Üçüncü Göz', okuyucuyu Tibet'in mistik ve ruhsal dünyasına taşıyan, otobiyografik öğelerle bezeli bir eserdir. Kitap, Rampa'nın çocukluk yıllarından itibaren yaşadığı ruhsal uyanışları, Tibet'teki Budist manastırlarında aldığı eğitimi ve bu süreçte edindiği psişik yetenekleri anlatır. Özellikle üçüncü gözünün açılma süreci ve bu yeteneğin hayatına getirdiği değişimler detaylı bir şekilde aktarılır. Rampa, okuyucuya sadece Tibet kültürünü ve ruhani pratiklerini değil, aynı zamanda evrenin gizemlerini, reenkarnasyon döngüsünü ve ölümden sonraki yaşamı da sorgulatır. Kitabın temel temaları arasında ruhsal aydınlanma, psişik yeteneklerin keşfi, Doğu ve Batı felsefelerinin karşılaştırılması ve bilincin sınırlarını zorlama yer alır. 'Üçüncü Göz', kişisel gelişim, spiritüel arayış içinde olan ve farklı kültürlerin mistik öğretilerine ilgi duyan geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmektedir. Eser, benzer temaları işleyen 'The Tibetan Book of Living and Dying' (Sogyal Rinpoche) ve 'Autobiography of a Yogi' (Paramahansa Yogananda) gibi kitaplarla paralellikler taşır, ancak Rampa'nın kendine özgü üslubu ve deneyimleri ile farkını ortaya koyar. Kitap, okuyucuyu kendi iç dünyasını keşfetmeye, bilincini genişletmeye ve evrenle olan bağlantısını anlamaya teşvik eden derin bir yolculuğa davet eder.

T. Lobsang Rampa, asıl adı Cyril Henry Hoskin olan ve 1910-1981 yılları arasında yaşamış İngiliz bir yazardır. Kendisini Tibetli bir lamada (rahip) olarak tanıtmış ve bu kimliğiyle büyük bir ün kazanmıştır. Rampa, 1950'lerde yayımlamaya başladığı kitaplarıyla, özellikle 'Üçüncü Göz' ile dünya çapında tanınmıştır. Eserlerinde genellikle Tibet'in mistik gelenekleri, ruhsal öğretileri, psişik yetenekler, reenkarnasyon ve Budizm gibi konuları ele almıştır. Rampa'nın üslubu, okuyucuyu kolayca içine çeken, samimi ve akıcı bir anlatıma sahiptir. Deneyimlerini aktarırken kullandığı dil, okuyucunun mistik dünyaya adım atmasını kolaylaştırır. Yazdığı kitaplar arasında 'The Third Eye' (Üçüncü Göz), 'Doctor from Lhasa', 'My Life with the Lama', 'The Rampa Story' gibi eserler bulunur. Rampa, kitaplarında anlattığı yaşam öyküsü ve Tibet'teki ruhsal eğitimi nedeniyle hem büyük ilgi görmüş hem de bazı çevrelerce eleştirilmiştir. Ancak bu tartışmalar, eserlerinin popülerliğini azaltmamış, aksine daha fazla insanın dikkatini çekmesine neden olmuştur. Rampa'nın eserleri, 20. yüzyılın ortalarında Batı dünyasında Doğu mistisizmine olan ilginin artmasında önemli bir rol oynamıştır. Kendisi herhangi bir ödül almamış olsa da, eserleri birçok dile çevrilerek geniş kitlelere ulaşmış ve ruhsal arayış içinde olanlar için bir ilham kaynağı olmuştur. Rampa'nın dönemi, Soğuk Savaş'ın ve küreselleşmenin etkisiyle farklı kültürlerin birbirini daha fazla tanımaya başladığı, spiritüel akımların yükselişe geçtiği bir zamandı. Bu atmosfer, Rampa'nın Tibet mistisizmini anlatan kitaplarının bu kadar ilgi görmesinde etkili olmuştur.