Ömer Faruk Aksoy'un kaleme aldığı "İslam'ın İki Kutsal Şehri Mekke Medine Fotoğraf Albümü", okuyucularını İslam'ın en kutsal topraklarına, Mekke ve Medine'ye görsel bir yolculuğa çıkarıyor. Bu eser, sadece iki şehrin mimari ve coğrafi güzelliklerini belgelemekle kalmayıp, aynı zamanda bu mekanların taşıdığı derin manevi anlamı ve tarihi dokuyu da gözler önüne seriyor. Kitap, Kabe'nin ihtişamından Mescid-i Nebevi'nin huzuruna uzanan geniş bir görsel yelpaze sunarak, okuyucunun bu kutsal mekanlarla bağ kurmasını sağlıyor. Aksoy'un objektifinden yansıyan her kare, Mekke ve Medine'nin ruhunu, atmosferini ve ziyaretçiler üzerindeki etkisini yakalamayı başarıyor. Albüm, Hac ve Umre ibadetlerinin yerine getirildiği bu mübarek şehirlerin sadece dini birer merkez olmanın ötesinde, İslam medeniyetinin kalbi olduğunu vurguluyor. Kitabın teması, kutsal mekanların görselleştirilmesi yoluyla manevi bir uyanışa vesile olmak ve okuyucuyu bu toprakların tarihine, kültürüne ve ruhuna dair derin bir anlayışa yönlendirmektir. Hedef okur kitlesi, İslam tarihi ve coğrafyasına ilgi duyanlar, Hac ve Umre ibadetlerini yerine getirmeyi düşünenler veya bu kutsal şehirler hakkında görsel ve bilgilendirici bir kaynağa sahip olmak isteyen herkesi kapsamaktadır. Benzer eserler arasında, kutsal topraklara dair fotoğraf albümleri ve İslam tarihi üzerine yazılmış görsel ağırlıklı kitaplar bulunmaktadır. Ancak Aksoy'un bu eseri, Mekke ve Medine'nin kendine özgü atmosferini ve manevi derinliğini yansıtan detaylı anlatımı ve yüksek kaliteli görselleriyle öne çıkmaktadır. Kitap, okuyucuyu adeta o kutsal topraklarda geziyormuş gibi hissettiren, hem bilgilendirici hem de ruhen doyurucu bir deneyim sunar. Mekke'nin fethinin sembolik anlamı, Medine'nin Peygamber Efendimiz (SAV) ile olan bağı ve bu iki şehrin İslam ümmeti için taşıdığı vazgeçilmez önem, Aksoy'un ustaca seçilmiş fotoğrafları ve kısa ama özlü metinleri aracılığıyla etkileyici bir şekilde aktarılmaktadır. Okuyucu, bu albüm aracılığıyla aynı zamanda İslam'ın doğuşuna, gelişimine ve günümüzdeki yerine dair de bir perspektif kazanır. Bu eser, sadece bir fotoğraf albümü olmanın ötesinde, bir ibadet rehberi, bir tarih kitabı ve manevi bir yolculuktur.

Ömer Faruk Aksoy, Türkiye'nin önde gelen fotoğraf sanatçılarından ve belgesel yapımcılarından biridir. Özellikle dini ve tarihi mekanlara odaklanan çalışmalarıyla tanınan Aksoy, "İslam'ın İki Kutsal Şehri Mekke Medine Fotoğraf Albümü" gibi eserleriyle geniş bir kitleye ulaşmıştır. Sanat hayatına başladığı ilk yıllardan itibaren, objektifini insanlığın ortak mirası olan tarihi ve kültürel değerlere çevirmiştir. Aksoy'un üslubu, detaylara verdiği önem, kompozisyon yeteneği ve ışığı ustaca kullanmasıyla karakterizedir. Fotoğrafları sadece görsel bir belge niteliği taşımakla kalmaz, aynı zamanda derin bir anlatım gücüne de sahiptir. Mekke ve Medine gibi kutsal mekanları fotoğraflarken, bu topraklara duyduğu saygı ve manevi derinliği karelerine yansıtmayı başarmıştır. Bu da eserlerinin sadece estetik bir değer taşımasını değil, aynı zamanda ruhani bir etki yaratmasını sağlamıştır. Aksoy'un önemli eserleri arasında, Türkiye'nin farklı bölgelerindeki tarihi camileri, Osmanlı mimarisini ve Anadolu'nun kültürel zenginliklerini belgeleyen birçok fotoğraf ve belgesel bulunmaktadır. Ancak "İslam'ın İki Kutsal Şehri Mekke Medine Fotoğraf Albümü" eseri, onun kariyerinde özel bir yere sahiptir. Bu çalışma, sanatçının uzun yıllar süren araştırmaları ve bu kutsal topraklara yaptığı ziyaretler sonucunda ortaya çıkmıştır. Aksoy, bu eserinde Mekke ve Medine'nin sadece coğrafi veya mimari özelliklerini değil, aynı zamanda taşıdıkları manevi atmosferi ve tarihi derinliği de yakalamayı hedeflemiştir. Aksoy, eserleriyle birçok ödüle layık görülmüş ve ulusal/uluslararası platformlarda sergiler açmıştır. Döneminin fotoğrafçılık anlayışına yenilikçi bir bakış açısı getiren Aksoy, dijitalleşmenin henüz yaygınlaşmadığı dönemlerde bile analog tekniklerle etkileyici sonuçlar elde etmiştir. Onun çalışmaları, hem bir sanat eseri hem de önemli bir kültürel ve tarihi arşiv niteliği taşımaktadır. Sanatçının bu alandaki titizliği ve adanmışlığı, onu Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli fotoğrafçılardan biri yapmaktadır. Aksoy'un eserleri, gelecek nesiller için de bu kutsal toprakların ruhunu ve güzelliğini gelecek nesillere aktarma görevini üstlenmektedir. Onun objektifinden çıkan her kare, bir hikaye anlatır, bir duygu uyandırır ve okuyucuyu/izleyiciyi o anın içine çeker. Bu da Aksoy'u sadece bir fotoğrafçı değil, aynı zamanda bir hikaye anlatıcısı ve bir kültürel miras taşıyıcısı konumuna yükseltir.