Memduh Bayraktaroğlu'nun "Çillerli Yıllarım" adlı eseri, yazarın çocukluk ve ilk gençlik dönemlerine odaklanan, samimi ve içten bir anlatı sunar. Kitap, 1960'lı ve 70'li yılların Türkiye'sinde geçen, o dönemlerin toplumsal, kültürel ve ekonomik atmosferini yansıtan bir nostalji yolculuğudur. Yazar, çocukluk anılarından başlayarak, okul hayatı, aile ilişkileri, arkadaşlıklar ve ilk aşklar gibi evrensel temaları, kendi deneyimleri üzerinden okuyucuya aktarır. Kitapta, dönemin sokak oyunları, popüler müzikleri, sinema filmleri ve gündelik yaşamın diğer detayları canlı bir şekilde tasvir edilir. Bayraktaroğlu, olayları sadece anlatmakla kalmaz, aynı zamanda o dönemlerin atmosferini, kokularını, seslerini ve duygularını da okuyucuya hissettirir.

Kitabın ana teması, çocukluğun masumiyeti, büyüme sancıları, değişen dünya ve geçmişe duyulan özlemdir. Yazar, hayatın iniş çıkışlarını, sevinçlerini ve hüzünlerini, mizahi bir dille ve akıcı bir üslupla ele alır. "Çillerli Yıllarım", sadece bir anı kitabı olmanın ötesinde, aynı zamanda bir dönem romanı niteliğindedir. Kitap, 1960'ların ve 70'lerin Türkiye'sinde büyüyen, o dönemleri yaşamış veya merak eden herkes için ilgi çekici olabilir. Özellikle, geçmişe özlem duyan, çocukluk anılarını tazelemek isteyen ve o dönemlerin atmosferini yeniden yaşamak isteyen okuyucular için idealdir. Kitap, aynı zamanda, genç okuyuculara, geçmişin kültürel ve toplumsal yapısını anlamaları için bir fırsat sunar.

Kitapta, yazarın ailesiyle ilişkileri, özellikle anne ve babasıyla kurduğu bağlar, önemli bir yer tutar. Aile içindeki sıcak ilişkiler, sevgi, saygı ve dayanışma duyguları, kitabın temel motiflerinden biridir. Aynı zamanda, yazarın okul hayatı ve öğretmenleriyle kurduğu ilişkiler de, onun kişisel gelişiminde ve dünya görüşünün şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Kitapta, yazarın ilk aşkları, hayal kırıklıkları ve umutları da samimi bir dille anlatılır. Bu yönüyle, "Çillerli Yıllarım", gençlik yıllarının evrensel deneyimlerini, okuyucuya aktarır.

Benzer kitaplar arasında, anı türünde yazılmış ve geçmişe özlem temalı eserler sayılabilir. Örneğin, Yaşar Kemal'in "Ortadirek" ve "Yer Demir Gök Bakır" gibi eserleri, köy hayatını ve çocukluk anılarını konu alması bakımından benzerlik gösterir. Ayrıca, Orhan Kemal'in "Baba Evi" ve "Avare Yıllar" gibi eserleri de, toplumsal ve kültürel arka planıyla, "Çillerli Yıllarım" ile ortak noktalar taşır. Bu kitaplar, Türkiye'nin farklı coğrafyalarında ve farklı dönemlerinde geçen hayatları anlatırken, aynı zamanda, insan doğasının evrenselliğini ve değişmezliğini de gözler önüne serer. "Çillerli Yıllarım", bu türdeki diğer eserler gibi, okuyucuya hem geçmişe bir yolculuk imkanı sunar hem de insan ilişkileri, aile bağları ve toplumsal değerler üzerine düşünmeye sevk eder.

Memduh Bayraktaroğlu, Türk edebiyatına çocukluk ve gençlik anılarını samimi bir dille aktaran bir yazar olarak önemli bir yer edinmiştir. Yazarın hayatı ve eserleri, 1960'lı ve 70'li yılların Türkiye'sindeki toplumsal ve kültürel değişimi yansıtır. Bayraktaroğlu, genellikle anı türünde eserler kaleme almıştır. Yazım üslubu, akıcı, samimi ve mizahidir. Olayları ve duyguları okuyucuya doğrudan ve içten bir şekilde aktarır. Eserlerinde, çocukluk ve gençlik yıllarına ait anıları, dönemin toplumsal ve kültürel atmosferiyle birlikte anlatır.

Memduh Bayraktaroğlu'nun en bilinen eseri, yukarıda detaylıca bahsedilen "Çillerli Yıllarım"dır. Bu kitap, yazarın çocukluk ve ilk gençlik dönemlerine odaklanır ve okuyucuya nostaljik bir yolculuk sunar. Yazarın diğer eserleri hakkında kesin bilgilere ulaşılamamaktadır, ancak "Çillerli Yıllarım"ın başarısı, onun yazım tarzının ve anlattığı konuların ne kadar ilgi çekici olduğunu göstermektedir.

Bayraktaroğlu'nun eserleri, genellikle ödül almamıştır. Ancak, "Çillerli Yıllarım"ın okuyucu nezdinde gördüğü ilgi ve yarattığı etki, onun edebiyat dünyasındaki yerini sağlamlaştırmıştır. Yazarın yaşadığı dönem, Türkiye'nin siyasi, sosyal ve kültürel açıdan önemli değişimler geçirdiği bir dönemdir. 1960'lı ve 70'li yıllar, darbeler, siyasi çalkantılar, ekonomik sıkıntılar ve kültürel değişimlerin yaşandığı yıllardır. Bu dönem, aynı zamanda, Türk edebiyatının da önemli eserler verdiği bir dönemdir. Bayraktaroğlu'nun eserleri, bu dönemin atmosferini ve insanlarının hayatlarını yansıtır. Yazar, eserlerinde, dönemin toplumsal yapısını, aile ilişkilerini, eğitim sistemini ve gündelik yaşamın detaylarını anlatır. Onun eserleri, o dönemleri yaşamış veya merak eden okuyucular için bir rehber niteliğindedir.