Faysalut Tefrika Islamda Tekfir Soyleminin Temellerine Dair, İmam Gazali'nin önemli eserlerinden biridir ve İslam dünyasında tekfir (dinden çıkma) kavramının kökenlerini, gelişimini ve farklı yorumlarını inceleyen kapsamlı bir çalışmadır. Kitap, Gazali'nin düşünce dünyasının önemli bir yansıması olup, özellikle İslam hukukunun ve felsefesinin kesişim noktasında durmaktadır. Eser, tekfir olgusunun tarihsel süreçteki evrimini, farklı mezhepler ve düşünce okulları arasındaki tartışmaları, tekfir uygulamalarının sosyopolitik etkilerini ve Gazali'nin bu konudaki özgün görüşlerini derinlemesine analiz eder. Kitap, İslam dünyasında tekfir söyleminin nasıl ortaya çıktığını, hangi gerekçelerle kullanıldığını ve bu söylemin neden olduğu sonuçları anlamak için temel bir kaynaktır. Gazali, bu eserinde, tekfir kavramına karşı eleştirel bir yaklaşım sergileyerek, Müslümanlar arasındaki hoşgörüyü ve anlayışı teşvik etmeyi amaçlamıştır. Kitap, tekfir konusundaki aşırılıkların ve yanlış uygulamaların İslam toplumuna verdiği zararları vurgular ve Müslümanların birbirlerine karşı daha sağduyulu ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerektiğini savunur. Eserin temel teması, İslam'da tekfir konusundaki farklı yaklaşımların ve yorumların değerlendirilmesidir. Gazali, tekfir konusunda katı ve hoşgörüsüz yaklaşımlara karşı çıkarak, İslam'ın temel prensiplerine uygun, daha kapsayıcı ve yapıcı bir yaklaşımı savunur. Kitap, özellikle İslam hukuku, kelam ve tasavvuf alanlarında uzmanlaşmak isteyenler için önemli bir kaynaktır. Aynı zamanda, İslam dünyasındaki güncel tartışmaları ve sorunları anlamak isteyen araştırmacılar, akademisyenler ve genel okuyucular için de değerli bilgiler sunar. Kitap, tekfir konusundaki farklı görüşleri ve tartışmaları derinlemesine inceleyerek, okuyuculara konu hakkında kapsamlı bir anlayış kazandırmayı amaçlar. Benzer kitaplar arasında, Gazali'nin diğer eserleri (örneğin, İhya'u Ulumiddin), İbn Teymiyye'nin tekfir konusundaki görüşlerini içeren eserleri ve İslam düşüncesi üzerine yazılmış diğer klasik ve modern eserler sayılabilir. Kitap, İslam'ın temel kaynaklarına dayalı bir yaklaşımla, tekfir konusundaki farklı görüşleri değerlendirir ve okuyuculara konu hakkında derinlemesine bir bakış açısı sunar. Kitap, aynı zamanda, İslam dünyasındaki farklı mezhepler ve düşünce okulları arasındaki ilişkileri ve etkileşimleri anlamak için de önemli bir kaynaktır. Kitap, okuyuculara, tekfir konusundaki farklı yaklaşımları ve yorumları karşılaştırma ve değerlendirme imkanı sunar.

İmam Gazali, tam adıyla Ebu Hamid Muhammed bin Muhammed el-Gazali, 1058 yılında İran'ın Tus şehrinde doğmuş, İslam dünyasının en etkili düşünürlerinden biridir. Geniş bir eğitim almış, fıkıh, kelam, felsefe, tasavvuf ve ahlak alanlarında derinleşmiş, pek çok eser kaleme almıştır. Gazali'nin yazım üslubu, derin bilgisi, analitik düşüncesi ve anlaşılır anlatımıyla öne çıkar. Eserlerinde, felsefi ve dini konuları sentezleyerek, okuyucularına hem entelektüel hem de manevi bir zenginlik sunar. Gazali'nin en önemli eserleri arasında, İslam dünyasında büyük yankı uyandıran İhya'u Ulumiddin (Dini İlimlerin İhyası), felsefeyi eleştirdiği Tehâfütü'l-Felâsife (Filozofların Tutarsızlığı) ve mantık üzerine yazdığı Mi'yâru'l-İlm (İlmin Ölçütü) sayılabilir. Gazali, yaşadığı dönemde Selçuklu İmparatorluğu'nun siyasi ve entelektüel hayatında önemli bir rol oynamış, Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nde hocalık yapmıştır. Daha sonra tasavvufa yönelerek, inzivaya çekilmiş ve manevi arayışlara girmiştir. Gazali'nin düşünceleri, İslam dünyasında farklı mezhepleri ve düşünce okullarını etkilemiş, özellikle tasavvufun yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Gazali, İslam düşüncesine yaptığı katkılardan dolayı sayısız ödüle layık görülmüş ve eserleri farklı dillere çevrilerek dünya çapında tanınmıştır. Gazali'nin yaşadığı dönem, Selçuklu İmparatorluğu'nun yükselişine ve İslam dünyasında entelektüel faaliyetlerin canlanmasına tanıklık etmiştir. Bu dönemde, medreseler kurulmuş, bilim ve felsefe alanında önemli gelişmeler yaşanmış ve farklı kültürler arasında etkileşim artmıştır. Gazali, bu entelektüel ortamda yetişmiş ve düşünceleriyle dönemin sorunlarına çözüm arayan bir düşünür olarak öne çıkmıştır.