Sanat ve Nesneler, Graham Harman'ın nesne yönelimli ontoloji (OOO) felsefesini sanat teorisiyle birleştirdiği çığır açan bir eserdir. Kitap, geleneksel sanat tarihi ve eleştirisi yaklaşımlarını sorgulayarak, sanat yapıtlarını sadece insan deneyimi veya kültürel bağlamla sınırlı olmayan, kendi içsel varoluşlarına sahip "nesneler" olarak ele alır. Harman, Heidegger'in "varlık" ve "nesne" kavramları üzerine kurulu OOO'sunu, sanat eserlerinin gizemini ve özerkliğini vurgulamak için kullanır. Kitap, sanat eserlerinin, insanların onlara atfettiği anlamlardan bağımsız olarak, kendi iç dünyalarında var olabileceğini ve diğer nesnelerle karmaşık ilişkiler kurduğunu savunur. Harman, sanat eserlerinin sadece estetik nesneler olmadığını, aynı zamanda "çekme" (withdrawal) ve "karşılaşma" (encounter) dinamikleri yoluyla diğer nesnelerle etkileşime giren "dörtyüzlü" (quadruple) bir yapıya sahip olduğunu öne sürer. Bu dörtyüzlü yapı, bir nesnenin kendi özü, diğer nesnelerle ilişkisi, bir nesnenin diğer nesneler tarafından algılanması ve bir nesnenin kendi içsel özelliklerinin gizemi arasındaki etkileşimi ifade eder. Kitap, sanat eserlerini, insanların algılarından ve yorumlarından bağımsız olarak, kendi varoluşsal özelliklerine sahip "nesneler" olarak değerlendirir. Harman, sanat eserlerinin gizemini ve özerkliğini vurgulayarak, sanatın sadece insan deneyimiyle sınırlı olmadığını, aynı zamanda kendi başına bir varoluşa sahip olduğunu savunur. Kitap, sanat teorisi, felsefe ve estetik alanlarında önemli bir etki yaratmış, özellikle günümüz sanat dünyasında nesne yönelimli yaklaşımların yaygınlaşmasına öncülük etmiştir. Harman, kitabında, sanat eserlerinin sadece estetik nesneler olmadığını, aynı zamanda "çekme" (withdrawal) ve "karşılaşma" (encounter) dinamikleri yoluyla diğer nesnelerle etkileşime giren "dörtyüzlü" (quadruple) bir yapıya sahip olduğunu öne sürer. Bu dörtyüzlü yapı, bir nesnenin kendi özü, diğer nesnelerle ilişkisi, bir nesnenin diğer nesneler tarafından algılanması ve bir nesnenin kendi içsel özelliklerinin gizemi arasındaki etkileşimi ifade eder. Kitap, sanat eserlerini, insanların algılarından ve yorumlarından bağımsız olarak, kendi varoluşsal özelliklerine sahip "nesneler" olarak değerlendirir. Kitap, postmodern sanat eleştirisine ve sanat tarihine alternatif bir bakış açısı sunarak, sanat eserlerini daha derinlemesine anlamamızı sağlar. Kitap, sanat felsefesi, estetik ve sanat teorisi alanlarında çalışan akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler için önemli bir kaynaktır. Ayrıca, nesne yönelimli ontoloji ve felsefeye ilgi duyan okuyucular için de ilgi çekici bir eserdir. Harman'ın bu eseri, sanat dünyasına yeni bir soluk getirmiş ve sanat eserlerini farklı bir perspektiften değerlendirmemizi sağlamıştır. Kitap, karmaşık kavramları anlaşılır bir dille anlatarak, okuyucuyu felsefi bir yolculuğa çıkarır. Kitap, sanat eserlerinin gizemini ve çok yönlülüğünü vurgulayarak, sanatın sadece estetik bir deneyim olmadığını, aynı zamanda varoluşsal bir sorgulama olduğunu da gösterir. Kitap, sanatın anlamını ve değerini yeniden düşünmeye teşvik eder.

Graham Harman, nesne yönelimli ontoloji (OOO) felsefesinin önde gelen isimlerinden biridir. 1968'de Iowa, ABD'de doğan Harman, felsefe eğitimini DePauw Üniversitesi'nde tamamladıktan sonra, Pennsylvania State Üniversitesi'nde doktora derecesini aldı. Harman, OOO'nun kurucularından olan ve aynı zamanda düşüncelerini şekillendiren Martin Heidegger ve Alfred North Whitehead gibi filozofların etkisinde kalmıştır. Harman'ın felsefesi, nesnelerin kendi içsel varoluşlarına odaklanır ve insan deneyiminden bağımsız olarak var olduklarını savunur. Harman, nesnelerin ilişkilerini ve bu ilişkilerin doğasını inceleyerek, geleneksel felsefenin insan merkezci yaklaşımına karşı çıkar. Harman'ın yazım üslubu, karmaşık felsefi kavramları anlaşılır bir dille ifade etmeye çalışır. O, okuyucuyu felsefi bir yolculuğa çıkarırken, kavramları örneklerle ve metaforlarla zenginleştirir. Harman'ın başlıca eserleri arasında "Tool-Being: Heidegger and the Metaphysics of Objects" (2002), "Guerrilla Metaphysics: Phenomenology and the New Realism" (2005), "Prince of Networks: Bruno Latour and Metaphysics" (2009) ve "Art and Objects" (2020) yer alır. Harman'ın eserleri, felsefe, sanat teorisi ve estetik alanlarında önemli bir etki yaratmıştır. Harman, nesne yönelimli ontoloji alanındaki çalışmalarıyla birçok ödüle layık görülmüştür. Ayrıca, çeşitli üniversitelerde dersler vermiş ve konferanslar düzenlemiştir. Harman, özellikle 21. yüzyıl felsefesinde önemli bir figür olarak kabul edilir ve düşünceleri, çağdaş felsefenin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Harman'ın felsefesi, sanat, mimari, edebiyat ve sosyal bilimler gibi farklı disiplinlerdeki araştırmaları etkilemiştir. Harman'ın OOO'su, nesnelerin gizemini ve özerkliğini vurgulayarak, insan merkezci yaklaşımlara alternatif bir bakış açısı sunar. Harman'ın çalışmaları, modern ve postmodern düşüncenin sınırlarını zorlamış ve yeni felsefi yaklaşımların ortaya çıkmasına öncülük etmiştir. Harman'ın felsefesi, günümüz dünyasındaki karmaşık sorunlara farklı bir perspektiften yaklaşmamızı sağlar.