Operadaki Hayalet, Gaston Leroux'nun kaleminden çıkan, gotik edebiyatın en çarpıcı örneklerinden biridir. Kitap, 1909 yılında yayınlanmış olup, Paris Operası'nda geçen gizemli olayları konu alır. Eser, sadece bir aşk hikayesi olmanın ötesinde, insanın karanlık yönlerini, takıntılarını, güzellik ve çirkinlik arasındaki ince çizgiyi, ve sanatın gücünü derinlemesine işler. Hikaye, Christine Daaé adlı genç bir opera sanatçısının, Operada yaşayan ve "Hayalet" olarak bilinen, yüzü maskeli bir adam tarafından himaye edilmesiyle başlar. Hayalet, Christine'e müzik dersleri verir ve onun yeteneğini geliştirir, ancak aynı zamanda genç kadına karşı takıntılı bir aşk besler. Christine ise, çocukluk aşkı Raoul ile yeniden bir araya gelir ve Hayalet ile Raoul arasında kalır. Kitap boyunca, Operanın labirent gibi koridorları, gizli odaları ve sahne arkası, gizemli olaylara ve gerilime ev sahipliği yapar. Hayalet'in kimliği, geçmişi ve motivasyonları yavaş yavaş ortaya çıkarılırken, okuyucu da bu karmaşık karakterin iç dünyasına tanık olur. Romanın teması, aşk, kıskançlık, güzellik, çirkinlik, sanat, müzik ve takıntı gibi evrensel konular üzerine kuruludur. Leroux, karakterleri derinlemesine analiz ederken, okuyucuyu da bu duygusal ve psikolojik girdaba dahil eder. Kitap, aynı zamanda 19. yüzyıl Paris'inin atmosferini de başarıyla yansıtır. Operanın görkemli dünyası, zengin ve yoksul arasındaki uçurum, ve dönemin toplumsal yapısı, hikayenin arka planını oluşturur. Operadaki Hayalet, birçok farklı uyarlamaya konu olmuştur. Tiyatro oyunları, filmler ve müzikaller, kitabın popülaritesini artırmış ve dünya çapında milyonlarca insan tarafından sevilmesini sağlamıştır. Özellikle Andrew Lloyd Webber'in müzikali, eserin en bilinen uyarlamalarından biridir. Kitap, okuyucuyu hem gerilim dolu bir maceraya sürüklerken hem de insan doğasının karmaşıklığı üzerine derin düşüncelere sevk eder. Operadaki Hayalet, sadece bir gotik roman değil, aynı zamanda aşk, sanat ve takıntının unutulmaz bir portresidir. Eserin hedef okur kitlesi, gotik edebiyat, romantizm ve gizem türlerini seven, karakterlerin psikolojisine ve derinlemesine analizlerine ilgi duyan okuyuculardır. Ayrıca, müzik ve sanat dünyasına ilgi duyan, 19. yüzyıl atmosferini deneyimlemek isteyen okuyucular için de cazip bir eserdir. Benzer kitaplar arasında Edgar Allan Poe'nun eserleri, Bram Stoker'ın Drakula'sı ve Mary Shelley'nin Frankenstein'ı sayılabilir. Bu eserler de gotik edebiyatın karanlık atmosferini, gizemli olayları ve insan doğasının karanlık yönlerini konu alır.

Gaston Leroux, 1868 yılında Paris'te doğmuş, Fransız gazeteci ve yazardır. Hukuk eğitimi almasına rağmen, gazeteciliğe olan ilgisi onu bu alanda kariyer yapmaya yöneltmiştir. Leroux, çeşitli gazetelerde muhabir olarak çalışmış ve özellikle adli olayları takip etmiştir. Gazetecilik deneyimi, onun yazarlık kariyerine de önemli katkılar sağlamış, gözlem yeteneğini ve olayları aktarma becerisini geliştirmiştir. Leroux'nun yazım üslubu, olayları canlı ve sürükleyici bir şekilde anlatmasıyla karakterizedir. Okuyucuyu hikayenin içine çekme becerisi, onu popüler bir yazar yapmıştır. Onun eserleri, genellikle gizem, gerilim ve romantizm öğelerini bir araya getirir. Leroux, karakterlerini derinlemesine incelemesi ve psikolojik tahliller yapmasıyla da tanınır. En önemli eseri olan Operadaki Hayalet, dünya çapında büyük bir başarı elde etmiş ve birçok farklı dile çevrilmiştir. Bu eser, onun edebi mirasının en önemli parçasıdır. Leroux, aynı zamanda Sarı Oda Gizemi (Le Mystère de la chambre jaune) ve Ruhun Parfümü (Le Parfum de la dame en noir) gibi dedektiflik romanları da yazmıştır. Bu eserler, onun çok yönlü bir yazar olduğunu gösterir. Leroux, eserlerinde genellikle 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarının atmosferini yansıtır. Dönemin toplumsal yapısı, teknolojik gelişmeleri ve sanatsal akımları, onun hikayelerinin arka planını oluşturur. Leroux'nun eserleri, döneminin okuyucuları tarafından büyük ilgi görmüş ve günümüzde de popülerliğini korumaktadır. Yazarın eserleri, sinemaya, tiyatroya ve müzikaller uyarlanmış, böylece geniş kitlelere ulaşmıştır. Gaston Leroux, 1927 yılında Nice'te hayatını kaybetmiştir. Ancak, eserleri, özellikle Operadaki Hayalet, onu edebiyat dünyasında ölümsüzleştirmiştir. Onun mirası, gotik edebiyat ve gizem türüne önemli katkılar sağlamış ve birçok yazara ilham kaynağı olmuştur.