Moll Flanders, Daniel Defoe'nun 1722'de yayımlanan romanıdır. Roman, baş karakter Moll Flanders'ın hayatını, doğumundan başlayarak evliliklerini, suç dünyasına girişini, Amerika'ya sürgün edilmesini ve nihayetinde İngiltere'ye dönüşünü anlatır. Moll, hayat mücadelesinde hayatta kalmak için çeşitli yollara başvurur; evlilikler yapar, hırsızlık yapar ve hatta bir süre hayat kadını olarak çalışır. Roman, 18. yüzyıl İngiltere'sindeki toplumsal eşitsizlikleri, sınıf farklılıklarını ve kadınların karşılaştığı zorlukları gözler önüne serer. Moll Flanders, hayatta kalma mücadelesi veren bir kadının hikayesi olmasının yanı sıra, döneminin sosyal ve ekonomik koşullarına dair önemli ipuçları sunar. Romanın ana teması, ahlak, suç, pişmanlık ve affedilmedir. Moll, yaptığı hatalardan ders çıkarır ve sonunda daha iyi bir yaşam sürmeye çalışır. Romanın hedef okur kitlesi, 18. yüzyılda ortaya çıkan orta sınıf ve okuma yazma bilen kesimdi. Defoe, romanı bu kesimin anlayabileceği bir dilde yazmıştır. Moll Flanders, ilk yayımlandığı dönemde büyük ilgi görmüş ve tartışmalara yol açmıştır. Romanın gerçekçiliği ve Moll'un karmaşık kişiliği, okuyucuları derinden etkilemiştir. Moll Flanders, 18. yüzyıl İngiliz edebiyatının önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Roman, daha sonraki dönemlerde yazılan birçok romana ilham kaynağı olmuştur. Moll Flanders'ın başarısı, Defoe'nun karakter yaratma yeteneği, sürükleyici anlatımı ve toplumsal eleştirisiyle açıklanabilir. Roman, sadece bir macera hikayesi değil, aynı zamanda insan doğasına ve toplumun işleyişine dair derinlemesine bir incelemedir. Moll Flanders'ın benzer kitapları arasında Defoe'nun diğer romanları olan Robinson Crusoe ve Roxana sayılabilir. Bu eserler de benzer temaları ve anlatım tarzını kullanır. Ayrıca, Henry Fielding'in Tom Jones'u ve Samuel Richardson'ın Pamela'sı gibi 18. yüzyıl romanları da Moll Flanders'ın edebi akımına dahil edilebilir. Bu romanlar, döneminin toplumsal ve kültürel atmosferini yansıtan ve insan psikolojisini derinlemesine inceleyen eserlerdir. Moll Flanders, günümüzde de popülerliğini korumakta ve farklı uyarlamalarla okuyucuyla buluşmaya devam etmektedir. Kitap, sinemaya ve tiyatroya da uyarlanmıştır. Romanın güncelliği, evrensel temaları ve karakterlerinin insan doğasına uygunluğu ile açıklanabilir. Moll Flanders, edebiyat tarihi boyunca önemli bir yer edinmiş ve okuyuculara hayat, ahlak ve toplum üzerine düşünme fırsatı sunan bir başyapıttır.

Daniel Defoe (1660-1731), İngiliz yazar, gazeteci, pamfletçi, tüccar ve casustur. Defoe, İngiliz edebiyatının en önemli figürlerinden biridir ve özellikle roman türünün gelişimine katkılarıyla tanınır. Defoe, Londra'da doğmuş ve Protestan bir ailede büyümüştür. Tüccarlık ve siyasetle ilgilenmiş, ancak daha sonra yazarlığa yönelmiştir. Defoe'nun yazım üslubu, yalın, gerçekçi ve akıcıdır. Olayları ve karakterleri detaylı bir şekilde anlatır ve okuyucuyu hikayenin içine çeker. Defoe, genellikle birinci şahıs anlatımı kullanır ve karakterlerinin iç dünyalarını yansıtır. Defoe'nun en önemli eserleri arasında Robinson Crusoe, Moll Flanders, Colonel Jack ve Roxana sayılabilir. Robinson Crusoe, ıssız bir adada hayatta kalma mücadelesi veren bir adamın hikayesini anlatır ve dünya edebiyatının en çok okunan eserlerinden biridir. Moll Flanders ise, hayat mücadelesi veren bir kadının hikayesini konu alır ve 18. yüzyıl İngiltere'sindeki toplumsal eşitsizlikleri gözler önüne serer. Defoe, eserlerinde genellikle toplumsal sorunlara değinir ve insan doğasını derinlemesine inceler. Defoe, yazarlığının yanı sıra siyasi faaliyetlerde de bulunmuştur. Siyasi konularda yazdığı pamfletler ve gazetelerle tanınır. Defoe, zaman zaman siyasi görüşlerinden dolayı hapse girmiş ve sürgüne gönderilmiştir. Defoe, yaşadığı dönemde önemli bir yazar olarak kabul edilmekle birlikte, eserlerinin değeri ölümünden sonra daha iyi anlaşılmıştır. Defoe, İngiliz edebiyatına yaptığı katkılardan dolayı günümüzde de saygıyla anılmaktadır. Onun eserleri, farklı kültürlerde ve dillerde okunmaya devam etmektedir. Defoe'nun yazım tarzı ve temaları, sonraki dönem yazarlarına ilham kaynağı olmuştur. Defoe'nun eserleri, insanlığın evrensel sorunlarına ve deneyimlerine odaklanmasıyla öne çıkar.