Canan Tan'ın kaleminden çıkan "Sol Ayağımın Başparmağı", sadece bir roman değil, aynı zamanda hayatın içinden kesitler sunan, okuyucuyu derinden etkileyen bir başyapıttır. Kitap, engelli bir bireyin hayat mücadelesini, umutlarını, hayallerini ve aşkını konu alır. Ana karakter, fiziksel engellerine rağmen hayata sımsıkı tutunan, yaşam sevincini hiç kaybetmeyen bir gençtir. Roman, onun iç dünyasına, yaşadığı zorluklara ve bu zorluklarla nasıl başa çıktığına odaklanır. Yazar, karakterin duygularını, düşüncelerini ve deneyimlerini o kadar canlı bir şekilde anlatır ki, okuyucu kendini onun yerine koyar ve empati kurar. Kitapta, engelli bireylerin toplum içindeki yerleri, karşılaştıkları zorluklar ve ayrımcılık gibi önemli temalar işlenir. Ancak, bu sadece bir dram hikayesi değildir. Aynı zamanda umut, sevgi, dostluk ve dayanışma gibi evrensel değerleri de vurgular. Romanın teması, engellerin sadece fiziksel olmadığını, asıl engelin zihinlerde ve kalplerde olduğunu anlatır. Hedef okur kitlesi geniş bir yelpazeye yayılır. Her yaştan ve her kesimden insan, bu kitaptan kendine bir şeyler bulabilir. Özellikle engelli bireyler ve onların yakınları için çok anlamlıdır. Çünkü kitap, onların yaşadığı zorlukları anlar ve onlara yalnız olmadıklarını hissettirir. Ayrıca, engelli bireylere karşı daha duyarlı ve anlayışlı olmak isteyen herkes için de bir rehber niteliğindedir. Benzer kitaplar arasında, engellilik temasını işleyen ve insan hikayelerine odaklanan eserler sayılabilir. Örneğin, Nermin Bezmen'in "Kurt Seyt & Shura"sı gibi, farklı zorluklarla mücadele eden insanların hayatlarını anlatan kitaplar, "Sol Ayağımın Başparmağı" ile benzer bir etki yaratabilir. Bu kitap, sadece bir okuma deneyimi sunmakla kalmaz, aynı zamanda okuyucuyu düşünmeye, sorgulamaya ve hayatlarına farklı bir perspektiften bakmaya teşvik eder. Romanın başarısı, sadece konusuyla değil, aynı zamanda yazarın güçlü anlatımı ve karakterlerin derinliğiyle de ilgilidir. Canan Tan, karakterlerini özenle yaratır ve onların duygularını okuyucuya aktarmakta ustadır. Kitap, okuyucuyu hem hüzünlendirir hem de umutlandırır. Bu da onu unutulmaz kılar.

Canan Tan, Türk edebiyatının önemli yazarlarından biridir. 1952 yılında İstanbul'da doğan Tan, gazetecilik ve yazarlık alanlarında uzun yıllar çalışmıştır. Yazmaya olan tutkusu, onu edebiyat dünyasına taşımış ve birçok başarılı esere imza atmasını sağlamıştır. Canan Tan'ın yazım üslubu, samimi, akıcı ve yalındır. Okuyucuyla kolayca bağ kurabilen, sürükleyici bir anlatım tarzına sahiptir. Onun kitapları, genellikle toplumun farklı kesimlerinden insanların hayatlarını, duygularını ve deneyimlerini konu alır. Özellikle kadınların ve dezavantajlı grupların yaşadığı sorunlara duyarlıdır. Canan Tan'ın önemli eserleri arasında "Yüreğim Seni Arıyor", "İki Genç Kızın Romanı", "En Güzel Mevsimim", "Piraye" ve elbette ki "Sol Ayağımın Başparmağı" sayılabilir. Bu eserler, farklı konuları ele alsa da, ortak noktaları insan sevgisi, umut ve yaşam coşkusudur. Canan Tan, eserleriyle birçok ödül kazanmıştır. Bu ödüller, onun edebiyata katkılarının ve okuyucular tarafından ne kadar sevildiğinin bir göstergesidir. Canan Tan, eserlerinde genellikle yaşadığı dönemin toplumsal ve kültürel özelliklerini yansıtır. Onun kitapları, sadece birer roman olmanın ötesinde, aynı zamanda birer sosyolojik inceleme niteliğindedir. Yazar, eserlerinde insan ilişkilerini, aile bağlarını, aşkı ve dostluğu farklı açılardan ele alır. Canan Tan, Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuş, okuyucularına unutulmaz karakterler ve hikayeler armağan etmiş bir yazardır. Onun eserleri, günümüzde de okunmaya ve sevilmeye devam etmektedir. Canan Tan, eserleriyle Türk edebiyatının önemli bir parçası haline gelmiş, duyarlı ve başarılı bir yazardır.