Risale-i Nur Külliyatı, Bediüzzaman Said Nursi tarafından kaleme alınmış, İslam'ın temel inanç esaslarını, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini ve peygamber kıssalarını modern insanın anlayabileceği bir dille açıklayan kapsamlı bir tefsir ve imanî ilimler külliyatıdır. 16 ciltten oluşan bu eser, iman hakikatlerini akıl ve vicdanla harmanlayarak sunmayı hedefler. Külliyatın temel amacı, çağımızın materyalist ve pozitivist düşünce akımlarının yaydığı şüpheleri bertaraf etmek, insanları Allah'a iman etmeye, Kur'an'a bağlanmaya ve İslam ahlakıyla yaşamaya davet etmektir. Eser, iman hakikatlerini sadece teorik olarak anlatmakla kalmaz, aynı zamanda bu hakikatlerin insanın manevi dünyasında nasıl bir dönüşüm yaratacağını da gözler önüne serer. Risale-i Nur, özellikle genç nesillerin imanlarını kuvvetlendirmeleri, İslam'ın güzelliğini ve akılcılığını kavramaları için yazılmıştır. Külliyatın "1420" ibaresi, muhtemelen bir baskı veya tertip numarasına işaret etmektedir. Risale-i Nur'un hedef kitlesi, imanını tahkiki olarak öğrenmek isteyen her yaştan ve seviyeden insandır. Benzer eserler arasında, klasik tefsirler, kelam kitapları ve tasavvufi eserler sayılabilir ancak Risale-i Nur, kendine özgü üslubu, akılcı metodu ve günümüz insanına hitap etme biçimiyle onlardan ayrılır. Eserin en belirgin temaları arasında Allah'ın varlığı ve birliği, peygamberlik, ahiret, kader, ibadetlerin hikmetleri, Kur'an'ın mucizeliği ve insanın yaratılış gayesi yer alır. Bediüzzaman Said Nursi'nin bu külliyatı, sadece bir kitap olmanın ötesinde, bir iman ve ahlak hareketi olarak nitelendirilebilir.

Bediüzzaman Said Nursi (1877-1960), Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yılları yaşamış, İslam dünyasının en önemli alimlerinden ve müceddidlerinden biri olarak kabul edilen büyük bir düşünce ve iman adamıdır. Kürt kökenli olan Said Nursi, genç yaşlarından itibaren üstün bir zeka ve hafızaya sahip olmuş, medreselerde yoğun bir eğitim alarak kısa sürede fen ve din ilimlerinde derinleşmiştir. Hayatı boyunca İslam'ı çağın koşullarına uygun bir şekilde yorumlamaya ve insanlığın manevi sorunlarına çözümler üretmeye adamıştır. Said Nursi'nin üslubu, akılcı, mantıksal ve aynı zamanda derin bir sevgi ve şefkatle örülüdür. Eserlerinde, Kur'an'ın mesajını modern bilimin ve felsefenin verileriyle çelişmeden, aksine onlarla uyum içinde sunduğu görülür. Bu özelliğiyle, materyalist düşüncenin yaygın olduğu bir dönemde insanları dine ve maneviyata yönlendirmede büyük bir rol oynamıştır. En önemli eseri, 16 ciltten oluşan Risale-i Nur Külliyatı'dır. Bu külliyatın içerisinde yer alan Mektubat, Lem'alar, Şualar, Asa-yı Musa, İman ve Küfrân Mizanı gibi pek çok eser, ayrı ayrı da okunabilmektedir. Bediüzzaman Said Nursi, yaşadığı dönemde siyasi baskılara maruz kalmış, defalarca sürgün edilmiş ve hapsedilmiştir. Ancak bu zorluklara rağmen, iman hakikatlerini yayma mücadelesinden vazgeçmemiştir. Eserleri, Türkiye'de olduğu kadar dünya genelinde de birçok dile çevrilmiş ve geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır. Said Nursi, herhangi bir resmi ödül almamış olsa da, eserleri aracılığıyla milyonlarca insanın manevi dünyasında derin izler bırakmış ve İslam düşüncesine eşsiz katkılarda bulunmuştur. Kendisi, yaşadığı dönemde ortaya çıkan sosyal, siyasi ve dini çalkantılara rağmen, insanlığın temel sorunlarına manevi çözümler sunmayı hedeflemiş, hayatını Kur'an'ın hakikatlerini anlatmaya ve imanı tahkiki olarak yaymaya adamıştır.