Atilla Erdemli'nin 'Spor Yapan İnsan' kitabı, sporun bireysel ve toplumsal boyutlarını derinlemesine ele alan bir eserdir. Kitap, sporun yalnızca fiziksel bir aktivite olmadığını, aynı zamanda ruhsal, zihinsel ve sosyal bir gelişim aracı olduğunu vurgular. Yazar, spor yapan bireyin hayatındaki dönüşümü, disiplin, motivasyon ve dayanıklılık gibi kavramlar üzerinden inceler. Kitabın özeti, sporun tarihsel kökenlerinden başlayarak modern toplumdaki rolüne kadar uzanır. Erdemli, antik Yunan'daki Olimpiyatlar'dan günümüz profesyonel sporuna kadar uzanan bir yelpazede, sporun evrimini anlatır. Özellikle, sporun bireyi nasıl şekillendirdiğini, örneğin bir koşucunun maraton eğitimindeki psikolojik zorlukları ve zafer anlarını detaylı betimlemelerle aktarır. Kitapta, sporun sağlık üzerindeki faydaları bilimsel verilerle desteklenir; örneğin, düzenli egzersizin kalp-damar hastalıklarını önlemedeki etkisi, obeziteyle mücadelede sporun rolü gibi konular ele alınır. Ancak kitap sadece faydalara odaklanmaz; sporun karanlık yönlerini de tartışır: aşırı rekabetin yarattığı stres, doping skandalları ve profesyonel sporcularda burnout sendromu. Erdemli, bu sorunlara karşı etik bir yaklaşım benimser ve sporun 'adil oyun' ruhunu vurgular. Temalar açısından, kitap bireysel gelişim, toplumda birliktelik ve sporun felsefi boyutu üzerine yoğunlaşır. Sporu bir metafor olarak kullanır; hayatın zorluklarını aşmak için sporun disiplinini örnek gösterir. Hedef okur kitlesi, sporla ilgilenen herkes; amatör sporcular, profesyonel antrenörler, sağlık uzmanları ve genel okuyucular. Özellikle gençlere sporun önemini aşılamak isteyen ebeveynler ve eğitimciler için idealdir. Kitap, motivasyonel bir üslupta yazılmış olup, okuyucuyu harekete geçirmeye teşvik eder. Benzer kitaplar arasında, Malcolm Gladwell'in 'Outliers' kitabı (başarı ve pratik ilişkisi), Daniel Chambliss'in 'Beyond Caring' (spor etiği) ve Mihaly Csikszentmihalyi'nin 'Flow' (optimal deneyim ve spor) eserleri sayılabilir. Ayrıca, Türk edebiyatında spor temalı kitaplar olarak, Orhan Pamuk'un spor referanslı romanları veya yerli spor biyografileriyle paralellik gösterir. Kitabın detaylı özeti şu şekilde ilerler: Giriş bölümünde sporun tanımı ve evrensel önemi tartışılır. İkinci kısımda, bireysel spor deneyimleri üzerinden psikolojik analizler yapılır; örneğin, bir futbolcunun takım ruhu içindeki rolü. Üçüncü kısım, sporun toplumsal etkilerine ayrılır: cinsiyet eşitliği, engelliler için spor ve kültürel entegrasyon. Sonuçta, yazar sporu bir yaşam felsefesi olarak konumlandırır ve okuyucuya kişisel spor hedefleri belirleme önerileri sunar. Bu eser, 250 sayfalık hacmiyle kapsamlı bir okuma sunar, her bölüm sonunda alıntılar ve egzersiz önerileriyle zenginleştirilmiştir. Sporun dönüştürücü gücünü anlatan bu kitap, okuyucuyu kendi hayatında sporu entegre etmeye davet eder. Erdemli'nin akademik birikimi, metni güvenilir kılar; spor sosyolojisi ve felsefesi alanında uzmanlığı, argümanları güçlendirir. Kitap, pandemi sonrası dönemde sporun mental sağlık üzerindeki etkisini de güncel verilerle ele alır, örneğin evde yapılabilecek egzersizlerin faydaları. Temel tema olan 'insan-spor ilişkisi', okuyucuda empati ve ilham uyandırır. Hedef okur için, kitap bir rehber niteliğindedir; spor yapmaya yeni başlayanlar için motivasyon, deneyimliler için derinlik sağlar. Benzer eserler listesine ek olarak, 'The Sports Gene' by David Epstein (genetik ve spor performansı) ve 'Friday Night Lights' by H.G. Bissinger (sporun toplumsal baskısı) de önerilir. Bu kitap, sporu seven herkesin kütüphanesinde yer almalı, çünkü sadece bilgi değil, bir yaşam dersi sunar.

Atilla Erdemli, Türk spor felsefesi ve sosyolojisi alanında tanınmış bir akademisyen ve yazardır. 1965 doğumlu olan Erdemli, Ankara Üniversitesi'nde fizik eğitimi almış, ardından spor bilimleri üzerine yüksek lisans ve doktora yapmıştır. Kariyerinin büyük kısmını üniversitelerde spor sosyolojisi dersleri vererek geçirmiş, özellikle bireysel gelişim ve spor etiği üzerine odaklanmıştır. Erdemli'nin üslubu, akademik derinliği sade bir dille birleştiren, okuyucuyu sıkmadan bilgilendiren bir yaklaşımdır. Karmaşık kavramları günlük örneklerle açıklar, bu da kitaplarını geniş kitlelere ulaştırır. Önemli eserleri arasında 'Spor Yapan İnsan' (2015), 'Sporun Felsefesi' (2008), 'Toplumsal Spor Kültürü' (2012) ve 'Atletizmin Psikolojisi' (2020) yer alır. Bu eserler, sporun sadece fiziksel değil, kültürel ve felsefi boyutlarını inceler. Erdemli, 1990'larda başlayan yazarlık kariyerinde, sporun Türkiye toplumundaki dönüşümünü belgeleyen makaleler de kaleme almıştır. Ödüller açısından, 2010'da Türk Spor Yazarları Derneği'nden 'En İyi Spor Kitabı' ödülünü 'Sporun Felsefesi' için almış, 2018'de ise Eğitim Bakanlığı'ndan spor eğitimi katkı ödülüyle onurlandırılmıştır. Dönemi, 2000'lerin başından günümüze uzanır; bu süreçte Türkiye'nin olimpik başarıları ve spor altyapısındaki değişimleri yakından takip etmiş, kitaplarında bu gelişmeleri eleştirel bir gözle yorumlamıştır. Erdemli, milliyetçi bir bakış açısıyla sporu ulusal kimlik inşasında görür, ancak evrensel değerleri de vurgular. Biyografisi, çocukluğunda amatör futbol oynamasıyla başlar; bu deneyim, spor tutkusu'nun temelini atar. Akademik hayatı boyunca, yurtdışında seminerler vermiş, örneğin ABD'de spor psikolojisi konferanslarına katılmıştır. Üslubunda, hikaye anlatıcılığı ön plandadır; okuyucuyu sporcu portreleriyle içine çeker. Önemli eserleri, sporun etik sorunlarını (doping, şiddet) tartışır; 'Spor Yapan İnsan' ise en kişisel olanıdır, yazarın kendi spor deneyimlerini yansıtır. Ödüllerinin yanı sıra, çeşitli üniversitelerden fahri doktora unvanları almıştır. Dönem olarak, postmodern spor çağını analiz eder; dijital medya ve sporun ticarileşmesini ele alır. Erdemli, emekliliğinden sonra bile seminerler düzenler, genç yazarları teşvik eder. Yaşamı, sporun birleştirici gücüne adanmıştır; kitapları, Türk spor literatürünün temel taşlarındandır.