Dede Korkut Hikayeleri, Türk ve İslam dünyasının en önemli destanlarından biridir. Oğuz Türklerinin yaşam biçimini, geleneklerini, kahramanlıklarını ve sosyal yapılarını yansıtan bu epik eser, Türk edebiyatının köşe taşlarından biri olarak kabul edilir. Kitap, genellikle destansı anlatımı, yiğitlik dolu maceraları ve dönemin toplumsal değerlerini ön plana çıkarır. Dede Korkut karakteri, hikayelerin anlatıcısı ve bilge kişisi olarak yer alır. Hikayelerdeki ana temalar arasında kahramanlık, aşk, sadakat, dostluk, vatan sevgisi ve adalet yer alır. Oğuzların İslamiyet öncesi ve sonrası yaşamlarından kesitler sunan bu hikayeler, aynı zamanda dönemin dilini ve kültürünü anlamak için de önemli bir kaynaktır. Kitabın hedef kitlesi, Türk edebiyatına, destanlara, halk anlatılarına ve Orta Çağ Türk kültürüne ilgi duyan okurlardır. Özellikle gençler için kültürel bir mirasın tanıtılması açısından değerlidir. Dede Korkut Hikayeleri ile benzerlik gösteren eserler arasında Manas Destanı, Köroğlu Destanı gibi diğer Türk destanları ve Orta Asya epik anlatıları bulunmaktadır. Bu eserler de kahramanlık, yiğitlik ve toplumsal değerler gibi temaları işler.

Dede Korkut Hikayeleri'nin yazarı olarak bilinen Anonim, aslında tek bir kişiden ziyade, uzun bir süre boyunca sözlü olarak aktarılan ve zamanla yazıya geçirilmiş bir geleneğin ürünüdür. Bu nedenle Anonim yazar, bir topluluğun kolektif hafızasını ve anlatı geleneğini temsil eder. Dede Korkut'un kimliği hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, genellikle 10. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar uzanan bir dönemde yaşadığına inanılan bilge bir ozan veya kam olduğu düşünülmektedir. Oğuzların İslamiyet'e geçiş dönemine tanıklık etmiş, bu geçişin toplumsal ve kültürel etkilerini gözlemlemiş bir kişi olarak kabul edilir. Anonim yazarın üslubu, destansı ve epik bir anlatıma sahiptir. Dil, dönemin Oğuz Türkçesi özelliklerini taşır ve bu da eserin dilbilimciler ve tarihçiler için önemli bir kaynak olmasını sağlar. Hikayelerde kullanılan dil, hem akıcı hem de güçlüdür; betimlemeler canlıdır ve karakterler arasındaki diyaloglar dönemin yaşam tarzını yansıtır. Dede Korkut Hikayeleri, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Eserin bilinen en eski el yazmaları 16. yüzyıla aittir. Anonim yazarın bu eseri, Türk milletinin kültürel kimliğini oluşturan temel taşlardan biridir. Eser, herhangi bir ödül almamış olsa da, Türk ve dünya edebiyatındaki yeri ve önemi tartışılmazdır. Dede Korkut Hikayeleri'nin yazıldığı dönem, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya göç ettiği, İslamiyet'i benimsediği ve yeni bir devlet düzeni kurmaya çalıştığı çalkantılı bir dönemdir. Bu nedenle, eser dönemin siyasi, sosyal ve dini atmosferini anlamak için de değerli bilgiler sunar.